OKULDA SPOR…
Okullar ,çocuğa doğrudan ulaşılan ve kontrol altında tutulabilen en verimli adrestir.
CENK KARSLI’NIN KALEMİNDEN ; ” OKULDA SPOR…”
Pazartesi itibari ile yeni eğitim ve öğretim yılına başlamış bulunuyoruz. Uzun bir yaz tatilinden sonra çocuklar okula döndüler, kimileri çok mutlu bazıları da bir o kadar mutsuz. Biz okulu, okuldaki arkadaşları, öğretmenleri özleyen bir nesildik. Okul açılacağı için heyecanlanan , tabiri caizse kavuşmayı dört gözle bekleyen ve ilk güne özenle hazırlanan çocuklardık. Her öğrencinin özel ilgi duyduğu bir ders ya da diğerlerinden daha çok sevdiği bir öğretmen mutlaka olmuştur. Biz Beden Eğitimi öğretmenleri bu ilgiye çok alışkınızdır. Çünkü öğrencinin okul forması dışında bir kıyafetle, özgürce hareket ettiği, dört duvar arasına sıkışıp kalmadığı ve çoğu zaman keyif aldığı bir derstir Beden Eğitimi. Keyif almak iyi güzel de bizim çocuklarımıza ne katacak bu Beden Eğitimi dersi ? Lafta voleybol ülkesiyiz, lafta spora çok düşkün bir ülkeyiz ama gerçekler maalesef öyle değil. Biz sadece başarılı skorların takipçisiyiz, süreçleri hiç bilmiyoruz ve sadece sonuçlarla ilgileniyoruz. Spor bizim için kuralsız bir oyun sadece, hedef yok amaç yok. Tabi ki herkes performans sporcusu olacak diye bir şey yok ama Avrupa ülkelerine bakarsanız nüfusa oranla lisanslı sporcu sayıları çok fazladır. Biz suni rakamlarla lisanslı sporcu sayımızı şişirmeye çalışsak da gerçekler çok farklı. Almanya’da yaklaşık 24 milyon kişi 88 bin spor kulübüne üye olmuş durumda , bu üyelerin %80’ini 14 yaş altı nüfus oluşturmaktadır. Almanya’nın ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu ve bir işi ciddiye aldıklarında neler yapabileceklerini futboldan zaten biliyoruz ancak bu sefer basketboldan bir örnek vermek istiyorum. 2019 senesinde basketbol dünya şampiyonasında 18. Olan Almanya 2023 yılında yapılan turnuvada Pazar günü oynanan final maçı sonucunda Dünya Şampiyonu oldu. Nicel olarak rakamlar önemli ancak nitelik olarak da yaptıklarınızın içeriği çok önemli. Mesela çocuğun yeteneğinin keşfedileceği ve doğru spora yönlendirileceği kritik dönemde beden eğitimi dersine konunun uzmanı olan beden eğitimi öğretmeni girmiyor. Kritik dönemi kaçırdıktan sonra bir çocuğun elit sporcu olabilmesi tesadüflere kalıyor. Erken yaşta teşhis edilemeyen sporcunun gelişimi de maalesef sınırlı oluyor. Öğretmen istihdam etmek zorsa liseden beden eğitimi dersini kaldırmak daha mantıklı olur. Lise çağına gelmiş olan çocuk zaten kendine bir branş seçmiştir, kendine bir kulüp bulmuştur önemli olan küçük yaşta gerekli yönlendirmeleri yapabilmek. Okulların çoğunda spor salonu veya kaliteli spor alanları yok. Yağmurlu ve soğuk havalarda dersler yapılamaz durumda. Spor salonu olmasa da kapalı bir alanda çocuklar denge, koordinasyon, reaksiyon gibi temel beceriler ile ilgili oyunlar oynayabilmeli. Okullar ,çocuğa doğrudan ulaşılan ve kontrol altında tutulabilen en verimli adrestir. Umarım en yakın zamanda okulların sportif anlamda tesisleri artırılır ve beden eğitimi öğretmenlerine gereken değer verilir. Kim bilir kaç Eda Erdem kayboldu gitti, kim bilir kaç Arda Güler yeteneğini gösterme fırsatı bulamadı.
