HABERLERKÖŞE YAZISI

SPORDA STRES YÖNETİMİ

“Bir sporcu duygularının farkına varamaz ve yönetemezse, iyi bir performans sergilenmesi beklenmemelidir. “

CENK KARSLI’NIN KALEMİNDEN ; “SPORDA STRES YÖNETİMİ”

Küresel bir olgu olarak spor, toplumların sosyo-ekonomik koşullarına bağlı olarak yaygınlık kazanırken, ekonomik açıdan etkileri spor sektöründe de kendini aynı şekilde göstermektedir.
Küreselleşmenin yanı sıra profesyonelleşme süreci; sportif etkinlikleri bir oyun olma özelliğinden çıkartıp, ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüştürmüştür.

Bunun sonucunda ise, kazanma kültürü ve başarı elde etme arzusu, sportif değerlerin önüne geçerek stres yükü ağır ortamların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Yoğun stres ortamlarının aktörleri olan kulüplerin üst yönetici, bütün idari yönetim birimleri, profesyonel sporcular, teknik adamlar dahil, sektördeki hemen hemen herkes yoğun stres altında çalışmak zorunda kalmaktadır.

Spor dünyasının ana aktörü konumunda bulunan, her daim performansını en üst düzeyde tutmak zorunda bırakılan profesyonel sporcular, en yüksek beklenti ile stres yükünün en önemli bileşeni haline gelmiştir. Profesyonel sporlardaki motivasyon, iç güdü, stres , zihinsel hazırlık, duygusal yeterlilik gibi psikolojik kavram ve etkileşimlerin rolü yadsınamaz bir gerçektir. Günümüz takım sporlarında bir çok ülke, teknik-taktik ve kondisyonel özellikler açısından neredeyse eşit duruma gelmiş bulunmaktadır. Bu alanlardaki gelişmeler, yenilikler ve antrenman özellikleri saptanmış durumdadır. Buna rağmen oyunun sonucunu etkileyecek skorlar hala dengelenememiştir. Bunun nedeni ise, son yıllarda gündeme gelen bir çok gelişmiş ülke spor kulüplerinin kullandığı psikolojik yaklaşımlardır.

Spor Psikolojisi, sportif performansın artırılmasına yönelik bir eğitim veya sporcunun var olan performansının sahaya yansıtılmasını sağlayan bir süreç olarak bilinir. Bir sporcudan fiziksel ve zihinsel yetilerini yaptığı iş için en üst seviyede kullanabilmesi, yani performansını tam olarak kullanabilmesi beklenmektedir. Sporcunun performansını artırması ve bu performansını yaptığı işe aktarması, onun zihinsel hazırlığı ile mümkün olmaktadır. Özellikle bir profesyonel sporcunun eğitim hayatı ile amatörlükten profesyonel sporculuğa geçiş dönemlerinde, yaşamını doğrudan etkilediğini düşündüğümüz ve performansına etki eden strese karşı bir takım çözüm yolları bulabilmesi şarttır. Bir sporcu duygularının farkına varamaz ve yönetemezse, iyi bir performans sergilenmesi beklenmemelidir. Genelde genç sporcular bir yandan beğenilmek ve kabul görmek isterken, bir yandan da kendilerine güven eksikliği hissederler.

Bu da sporcuların düşük performans sergilemesine ve yoğun strese neden olur. Kendilerinden yüksek performans sergilemesi beklenen sporcular, uzun ve yorucu bu yolda, antrenörleri başta olmak üzere, kulüp idarecilerinden, izleyicilerden, basından, takım arkadaşlarından ve doğal olarak ta kendi aile bireylerinden destek görmeyi bekler. Bu gerçek te gözden kaçırılmadan, sporcuların özgüvenlerini sarsacak konuşmalardan kaçınmak, cesaret verici ve teşvik edici konuşmalarla desteklemek, onların stres seviyelerinin düşmesinde diğer bir
önemli faktördür.

Sporcuların stres seviyelerini aşağı indirebilmek ve kontrol altına alabilmek için ne yapacaklarını iyi bilmeleri gerekir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.