SPORDA KURUMSALLAŞMA
“Kulüpler, camialar kendilerine ve tarihlerine yakışır şekilde sunumlar, tanıtımlar yapmalıdır. “
CENK KARSLI’NIN KALEMİNDEN ; “SPORDA KURUMSALLAŞMA…”
Kurumsallaşma , basit bir dille bir kurumun, bir kuruluşun veya bir işletmenin kişilere bağımlı olmadan faaliyetlerini sürdürebilmesi ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapıya kavuşturulabilmesi işlemine denir. Kurumsallaşmada amaç ; kurumun tüm alanlarda daha hızlı hareket edebilmesi, karlılığın arttırılması, yönetici-personel değişse de hedeflerin değişmemesidir.
Geçmişte bazı kulüplerin/kurumların çok kurumsallaşmadan hatta ‘’tek adam’’ mantığı ile çok başarılı olduğu dönemler olmuştur. Çünkü tek adam, doğru adamsa kulüp/kurum çok hızlı karar alır ve uygular, kontrol mekanizması kolaydır. Bu sistem çok büyük riskler içerir ki gördüğümüz kulüpler yanlış kişiler tarafından yönetildiği için inanılmaz zararlar gördüler. Lafta yönetim kurulları vardır ancak hiçbirinin yorum yapma, fikir söyleme hakkı yoktur. Bu yönetim şekli demokratikmiş gibi görünen ama bir adamın bilinçli ya da bilinçsiz şekilde kulübünü geri dönülmez yerlere sürükleyebileceği yönetim şeklidir.
Taraftar işin resmiyet boyutunu çok bilmez, kurumsallaşma denilen şey dillerde dolanır ama tam olarak ne olduğunu kimse bilmez ya da herkese göre farklı anlamlar barındırır. Siz istediğiniz kadar kağıt üzerinde kurumsallaştık deyin , taraftar icraata bakar, sonuçlara bakar, karşılaştığı sorunların çözülüp çözülmediğine bakar.
Taraftar; maç yayını yapılacak mı, yapılacaksa hangi kanalda yapılacak, ücreti ne olacak bunu sorar. Taraftar ; yeni sezon formalarının dizaynını merak eder, geçmiş formalarla karşılaştırır, geleneksel forma istediği gibi yeni ve etkileyici tasarımları görmek ister, fiyatını sorar.
Taraftar ; kombine biletler ne zaman satışa çıkacak, nasıl temin edilecek, fiyat nasıl olacak diye sorar. Günlük maç bileti fiyatı ile kombine almak arasındaki mukayeseyi yapar
Taraftar; kulübü ile ilgili doğru haberi çok hızlı duymak ister ve yetkili ağızdan duymak ister. Eğer bir kulüpte önemli haberler yetkili kişiden değil de alakasız adamlar tarafından duyuruluyorsa o kulübün ciddiyeti sorgulanır. Ciddiyet ve hiyerarşi yoksa, görev tanımları ve organizasyon şeması düzgün yapılmamışsa, yetki alanları net olarak belirlenmemişse o kulübün başarılı olması biraz tesadüflere kalır. Kulüpler, camialar kendilerine ve tarihlerine yakışır şekilde sunumlar, tanıtımlar yapmalıdır. Sporcunun giydiği malzemenin markası, tesiste çıkan yemeğin kalitesi, yolculuk yapılan otobüsün giydirmesi, tercih edilen otel her zaman tatmin edici seviyede olmalıdır. Bir kulüpte kimler karar vericidir, basının karşısına kim nasıl çıkar, yazılı ve görsel medyada transfer-sakatlık gibi bilgilerin akışı hızlı ve doğru yapılıyor mu, altyapı ve üst yapı arasındaki bağ nasıl kurulmuş, yazılı ve yazılı olmayan kurallar tüm personel tarafından biliniyor mu ? Kurumsallaşma deyince her zaman hesap verme noktasında şeffaf olan , sürdürülebilirliği olan, kişilere muhtaç olmayan, karlılık için mücadele eden, duruma göre pozisyonunu değiştirme kabiliyeti olan bir kurum aklımıza gelmelidir. Yoksa kağıt üzerinde kurumsallaştım demek kolay…
